Pages

May 4, 2013

Ya onlar ya biz ya da hepimiz

Kűltűrel olarak bir sűrű sorunumuz var. Kűltűrűműz nerdeyse bir çok patolojimizin kaynağı. Şurda kűcűk bir haritasını çıkarmaya çalışmıştım bir zamanlar. Bir profil çıkarmaya çalışmıştım. Ortaya çıkan profil hiç mi hiç sevimli bir tip değildi. Bu ve benzeri bir sűrű betimleme őrnekleri vardır emenim orda-burda. Aşağıda da Ece Temelkuran’ın bir yazısı var. O da biz ve onlar diye iki profil çıkarmış. Temelkuran’in gőzlemleri de çok yanlış değil. Sanki benim profilim biraz daha genel ve Temelkuran’ın iki profiliyle bir çok alanda kesişiyor. Őrneğin grev kırıcıların geleneğinden gelen de, grev yapanların geleneğinden gelen de aynı toplumsal patolojileri içinde barındırabiliyor.

Bőylece toplumsal ve bireysel sorunları alabildiğine aşırı boyutlarda yaşıyoruz. Őylesine çelişkilerle doluyuz ki, çelişkilerde boğuluyoruz. Sanki “Bir yanımız doğum evi bir yanımız Hiroşima” (Hasan Hűseyin). Ya “bir ölünün hayat kokan ağzını” (Arkadaş Őzger), ya da capcanlı birinin őlűm kokan ağzını öpűyoruz .

Ama hep can alıcı soruyu sormaktan kaçırıyoruz. Ya da sormaktan korkuyoruz. Ve çok zor bir soru da değil sorulası soru. Soru şu: Peki ne yapacağız biz? Bőyle birbirimizden nefret ederek, birbirimizden korkarak, birbirimizden utanarak mı yaşayacağız? Toplumların őzellikle çok uluslu-çok kűltűrlű toplumların evrimi gőstermiştir ki hiç bir gűc zorla diğer toplulukları tek tipe dőnűştűrememiştir. Bazan zorun yoğun olduğu durumlarda gruplar istendik davranışlara bűrűnműşlerdir ama zorun ve baskının kalktığı anda hemen kendi orijinal hallerine dőnműşlerdir. Kemalist ideoloji Tűrkiye’yi laik yapamamıştır. Kűrtleri Tűrk yapamadığı gibi. AKP darbesi de (evet bu bir kansız bir darbedir. Burda açıklamıştım.) herkesi kendisi gibi (műslűman mı, műmin mi, radikal islamcı mı her ne ise) yapamıyacaktır. Bu nedenle bu toplumun bir çőzűm arayışı içine girmesi gerekmektedir. En basit adım da şudur aslında: Birbirimizi sevmek zorunda değiliz, birbirimize inanmak zorunda da değiliz, ama birbirimize saygı duymak zorundayız ve bunun da en őnemli aracı herkes için aynı işleyecek bir hukuk sisteminin varlığıdır.

 

1 Mayıs 2013... Kayda geçsin!

Temelkuran

Onlar "Neme lazım" diyenlerin geleneğinden geliyor, Biz isyan edenlerin,

Onlar grev kırıcıların geleneğinden geliyor, biz grev yapanların,

Onlar "Sürüden ayrılanı kurt kapar" diyenlerin, geleneğinden geliyor, biz "Koyun musun kardeşim!" diyenlerin,

Onlar ayran içenlerin geleneğinden geliyor, biz "Günah benim kime ne!" diyenlerin,

Onlar ellerini önlerinde kavuşturup başlarını bükenlerin geleneğinden geliyor, biz yumruklarını sıkıp kaldıranların,

Onlar sadakayı lütfedenlerin geleneğinden geliyor, biz ekmeği ikiye bölenlerin,

Onlar "işini bilenlerin" geleneğinden geliyor, biz yumruğunu masaya vurup konuşan Yaşar Usta'nın,

Onlar "gizli gizli kırıştıranların" geleneğinden geliyor, biz dört nala sevişenlerin,

***

Onlar sırıtanların çocukları, biz kahkaha atanların,

Onlar "Evinizde oturun, bizim de vaktimiz gelecek" diyenlerin vaazlarını dinledi, biz "Sokak özgürleştirir" diyenlerin şiirlerini,

Onlar gayretkeş gardiyanların çocukları, biz vazgeçmeyen mahkumların,

Onlar Recep İvedik, biz Yılmaz Güney,

Onlar etek öpmüş, biz "paçaları aşağıya almışız",

Onlar "Converse" giyince sivilleşen çocuklar, biz postallıyı makosenli görünce de tanıyanlar,

Onlar Muhteşem Süleyman'ın ahvadı, biz "Bu dünya Sultan Süleyman'a kalmadı" diyenlerin,

Onlar "örgüt, ideoloji, emek" sözlerini şeytan icadı sananların çocukları, biz "zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayanların",

Onlar "çukurları işçilerden" korurlar, biz "işçileri çukurlardan",

Onlar çocukları bombalayıp "Pardon" bile demeyenler, biz ölü çocukların gözleriyle yaşayanlar,

Onlar suçlu kendileri bile olsa ekranlarda bık bık konuşanlar, biz öfkeden, tiksintiden nutku tutulanlar,

Onlar gazı atana değil yiyene kızanlar, biz yaralı arkadaşlar için ambulans arayanlar,

Onlar ihale peşine, biz arkadaşlarının duruşmalarında koşturanlar,

Onlar "Herkes bize benzesin" der, biz "Kim olursan ol gel",

Onların iftarı beş yıldızlı, namazı bodyguard'lı, biz iman ederiz çıplak gelip çıplak giden insana,

Onlar çocuklar soru sormasın diye 4+4+4, bizde "Matematik iyi, kuşlar pekiyi",

***

Onlar bu sabah çıkıp dövülenleri suçlayacaklar, biz bu sabah kalkıp "İyi misin?" diye arkadaşlarımızı arayacağız.

Onlar bu gece ayran içip mışıl mışıl uyuyacaklar, biz sofra kurup dostluğu, arkadaşlığı kutlayacağız.

Onlar huzurlu rüyalar görecek, biz gerçeği görmek için birbirimizin güzel, aydınlık yüzlerine bakacağız.

Onların çocukları babalarının göbekleriyle övünecek, bizim çocuklar babalarının kalbiyle...

Onlar böyleyken, biz böyleyiz işte... Bu kavga bitmez!

1 Mayıs 2013'de yaşanan saldırıları tarihin kayıtlarına böyle geçirdim. Hepimize geçmiş olsun!



ECE TEMELKURAN

No comments: