Pages

Apr 6, 2012

Sevgim Acıyor

mutsuzluktan söz etmek istiyorum
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun
sevgim acıyor

biz giz dolu bir şey yaşadık
onlar da orada yaşadılar
bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak

en başta mutsuzluk elbet
kasaba meyhanesi gibi
kahkahası gün ışığına vurup ta
ötede beride yansımayan
yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
öbürünün bir kadından aldığı verem

bütün ishanlarının tarihçesi
bütün söz vermelerin tarihçesi
sevgim acıyor

yazık sevgime diyor birisi
güzel gözlü bir çocuğun bile
o kadar korunmuş bir yazı yoktu
ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
gemiler gene gelip gidiyor
dağlar kararıp aydınlanacaklar
ve o kadar

tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
sonbahar geldi hüzün
kış geldi kara hüzün
ey en akıllı kişisi dünyanın
bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor

kimi sevsem
kim beni sevse
eylül toparlandi gitti işte
ekim falan da gider bu gidişle
tarihe gömülen koca koca atlar
tarihe gömülür o kadar

turgut uyar

2 comments:

sena said...

"Dikey ve yatay" diyerek iki boyutlu bir mutsuzluk anlatacak gibi başlasa da aslında dört boyutuyla almış, yerlere göklere uzaya ve zamana çarpmış mutsuzluğu, sanki kendi çarpılmışlığı yetmezmiş gibi. Mutsuzluk onunla daha ağır şimdi...

Eleştirel Günlük said...

Mutsuzluk daha agir! Ustune ustluk yeni dunya duzen(sizligi)nde de mutsuzluk kacinilmaz... Artiyor mutsuzlugumuz...