Pages

Dec 27, 2009

Işte o çok beklenen sonuçlar


Büyütmek icin fotoya tıklayın

Işte o çok beklenen sonuçlar!!!! Herşeyden őnce Saldıray’a yorumları niceliğe dőnüştürdüğü için çok teşekürler. Hikayeyi merak edenler suradan bakabilir.

Işte sonuçlar. Her tür yoruma açık. Hadi elinizden geleni ardına komayın. Benim sonuçlara tepkim şu. En çok sorumlu olanın Kral olarak bulunmasına sevindim. Bence de kralın insan yaşamını hiçe sayan keyfiyeti aklanır birşey değildir. Ama yine de dikkat edin %30 oranında kralı suçlu bulmuş insanlar. En az %51 olmasını beklerdim açıkçası…

Benim karşı çıktığım ve kabul edemediğim prensesin ikici derecede sorumlu gőrülmesi. Yani kurbanı suçluyoruz. Dikkat edin ahlaksal yargınız prensesin őlümünden sorumluluğu kişilere paylaştırmanızdı. Yani prenses kurallar cıgnemekle suç işlemiş midir diye sorulsaydı, prensesin %100 suçlu bulunmasını bile beklememiz normaldi ama biz BIR INSANIN OLDURULMESINDEN sorumlu olanı sorguluyoruz. Prenses belki kuralı ciğnediği için suçludur ama őlümü hakketmemiştir. Bu nedenle őlümünden de sorumlu tutulmamalıdır diye düşünüyorum.

Bir diğer şey bana çok ilginç geldi. O da cellata nerdeyse hiç sorumluluğun yüklenmeme eğilimi. Cellat %6 ile arkadaş’ın sorumluluğunun bir üstünde. Yani biz emir kulu olunca insanları sorumlu tutmamaya mı inanıyoruz acaba. Emir kuluysan, ekmek parası için yapıyorsan, ya da otoriteye itaat için yapıyorsan sorumluluğun yok őyle mi? Tevekkeli değil bizim işkencelerimizin ruh sağlıkları bile bozulmuyor (Kimsenin gőtü yemiyor bőyle bir araştırma yapsın ya da bőyle bir araştırma devlet sırrıdır. Bu yüzden ben de tahmin yürütüyorum bőyle. ) Adamlar suçu hiç kendinde gőrmüyorlardır ki elinde őlen sanıklara karşı…Kanlı elleriyle oturup sofraya bi güzel kahvaaltı yapıyorlardır yoğun bir işkence gecesinin ardından…

5 comments:

seyyarat said...

Hikayedeki erkekler arasında bir suçluluk sıralaması yapmak çok zor oldu. :)

Eleştirel Günlük said...

@seyyarat +1

Anonymous said...

sıralama yapmak zor (bu arada 'arkadaş'a da illa erkek dememek gerek). ama bunun için en iyisi konuyu basitleştirmek. kural koyan biri var, bu kurala uymayıp ceza alan biri, bu cezayı uygulayan biri ve ceza alan kişiye yardım etmeyi kabul etmeyen 3 kişi. bu 3 kişiden biri onu tanımıyor (ekstradan iyilik yapmamış oluyor), ikisi de tanıyor ama yardım etmiyor. bana sorsan (soru kişisel yargımızı sormuş sonuçta) o iki tanıdığın, özellikle de arkadaşın yaptığı çok korkunç.

ama yine de ben de kralı 1 numaraya koydum. çünkü cezayı koyan ve uygulatan o. iki numaraya ise arkadaşı. bana yapmış olsa sonra kafamın kesilmesine gerek yoktu, orada ölürdüm.
bana sorarsan cellatın yaptığıyla kayıkçının yaptığı pek farklı değil mesela. o sadece bir uygulayıcı.

prenses içinse sadece mağdur diyemeyiz. çünkü bir ceza alacağını biliyordu (ama böyle bir ceza alacağını biliyor muydu, ona emin olamadım). yani bu riski göze almış oldu bir anlamda. çok benzer bir durum antigone'de de var ve onu tragedya yapan da bu. konmuş bir kurala karşı koyar antigone, ikilem de bundan doğar.
ben üst sıralara koymadım prensesi, ama koyanların nedeni de bu olmalı. biraz her koyun kendi bacağından asılır mantığı.

bir de istatistiklerdeki en az suçlu satırı 5 puan verilenleri gösteriyor ama sanırım asıl en az suçlu görülenler hiç puan verilmeyenler.

soru hoşuma gittiğinden uzattım biraz, pardon.

Unknown said...

Yorumundaki sıkıntı sorumlulukla hakketmek arasındaki ayırımı yapamaman gibi geldi bana. Şöyle ki prenses yasak olan şeyi yapınca cezaya çarptırılacağını bildiği halde o yasağı kendi rızasıyla delmiştir. Eğer neden sonuç ilişkisiyle bakarsak duruma, prensesin "tepki"yi bile bile o etkiyi yapmasını başka birine bağlamak biraz havada kalan bir yaklaşım. Suçun adilane olup olmadığını, yani ölümle sonuçlanması gerekliliğinin tartışması da ayrıca yapılabilir fakat, can kayıbıyla sonuçlanan bu olayın (:)) bir müsebbibi varsa o da prensestir. Sorumluluk müsebbibi olmaktır(prenses) yaptırım gücüne sahip olmak(kral) bir işe yapmaya muktedir olmak hakketmek ise ahlaki yargıların girdiği biraz subjel bir meseledir. Ve bence "Öldürülmeyi haketme" meselesi sonsuza kadar tartışılabilir.

Eleştirel Günlük said...

Metafili hosgeldin. Size pek katilmiyorum. Yasa(k) koyucular da koyduklari yasalarin insani deger tasimalariyla sorumludurlar. hele hele insan soz konusu oldugunda olumleri, idamlari one surenlerin ahlakla ilgili ciddi sorunlari vardir... Yasaklar oldukca insanlar yasaklari delemeye calisacaktir. Cozum yasaklarin insanilesmesidir yoksa yasaklarin cogaltilmasi ve cezanin siddetinin arttirilmasi degil...