Pages

Aug 15, 2009

Her Telden

Tam iki hafta oluyor uzak kalalı bloglar dünyasından. Ne yalan söyleyeyim özledim doğrusu. Blog dünyasından uzak kaldığım süre içinde de bir sürü şey geldi aklıma yazma konusu yapmak için, sonra da yoğunlukları solup gitti. En sonunda da rastgele bir listeye dönüşüverdiler.

  • Bu Kürt açılımı nedir? “Hepimiz Türküz” ün “Hepimiz müslümanız” versiyonu mudur bu? Ama yine de hiç yoktan iyidir. En azından şöyle ya da böyle bir dialog çabasıdır. Engel olunmamalı… Ahmet Türk’ün açılım karşısındaki olgun, sabırlı ve akıllı duruşuna da kredi vermeli.

  • Sahi şu Baykal kadar mide bulandıran başka bir şey (insan, hayvan, eşya, falan) daha var mı şu evrende?

  • O… çocukları” filimini izledim - beğendim. Özellikle yaşama ilişkin analojiler çarpıcıydı. Akvaryumdaki balıkların suyunun değiştirilince ölmeleri ile sokakta büyüyen çocukların sosyal, duygusal, ve çevresel koşullarının kalıcı olmayan bir değişimle allak bullak olacakları vurgusu bunlardan biriydi. Hatırladığım kadarıyla şöyle deniyordu “bunlar her ölen balığa ağlarlarsa, anaları daha çook sikilir bunların!”

  • Ilk defa “çimlere basmayınız!” işaretinin antitezini Kanada Toronto’da gördüm: “ Lütfen çimlerde yürüyünüz” diyordu.

  • Esmerin bütün renk aralıklarını karşı cinsteki çekiciliğiyle görmek istiyorsanız Toronto’ya gitmenizi öneririm.

  • Islamcılar Toronto’da oldukça iyi çalışıyorlar. Iktidarı ellerine geçirene kadar; usulca çok kültürlülük, dinsel özgürlük gibi değerleri sonuna kadar kullanıp Batı’nin ağzına bi güzel sıçacaklar gibi geliyor bana. Ya da Batı bunların masum dindar olmadıklarını anlayacak. Kacak şu Benselma İslam’ın Psikanalizi’nde, hic müslüman fobisinden sözediyor muydu? Bende öyle bir fobi var sanki. Valla korkirem balam

12 comments:

EKMEKÇİKIZ said...

Eleştirel Bey,
Haklısınız, çarpıcı tanımları, sözleri olan bir filmdi "O. Çocukları". Senaryo yazarının payı olmalı, bunda.
Sinema sanatı olarak baktığımda ise, iyiniyetle koşmaya başlanmış, ancak nefesi yetmemiş olduğunu düşünüyorum.

Eleştirel Günlük said...

Merhaba ekmekci hanim!

Hollywood ideolojisinin elinde sadece bir eglence endustrisine donusmus sinemaya inatla sosyal konulari isleyen filim gordukce sanat kismini ikinci plana attigimi itiraf etmeliyim.

Ebru said...

Bu akşam izleyeyim diyorum yalnızken. Merak ettiğim bir film. Müziğini aylarca dinledim de filmi izlemedem hala.
Bu arada hoşgeldiniz yokluğunuz çok belliydi.

Eleştirel Günlük said...

Sagol Ebru. Eminim begeneceksin filimi...

Anonymous said...

elestirel abi,
adamin kendisinde de var bi derece zaten islam-fobisi....her fobi gibi bunun da nesnel bir takim gerekceleri vardir elbette....güncel islamin semptomlarini degerlendirirken bu nesnel gerekceleri aciyor bir bakima....ama gerekceler fobideki sorunun ne oldugunu anlamayi saglamaz kendi basina....az cok paronoyadaki gibidir durum, paronoyak olman takip edilmedigin anlamina gelmez ve (paradoksal olarak) takip edilmiyor olman sendeki paronoyanin cözümü degildir.....

Eleştirel Günlük said...

Cok sagol Kacak. Nesnel gerceklik ve semptom arasindaki iliskiye deginisin onemli bence.

zihni örer said...

haklısın EG kardeş,
"bloglardan uzak kalmak" kırıklık yaratıyor ben de. ama mevsimin cilvesine tutuluyoruz doğrusu

Doğadan yararlanmak ama onu kirletmemek, yok etmemek gibi sloganlar vardı. Yok etmemek ve ondan yararlanmak arasındaki ince çizgiyi atlamak kolay olmadı bana.
“Çiçek dalında güzeldir” ama, “her aşığa da bir gül gerekmez mi?”. Çiçek yalnızca bakılacak değil, aynı zamanda koklanacak bir güzelliktir. Belediyeler, yaptıkları parklarda, “çimlere basmayınız” levhasını asıyorlar. Oysa o belediye başkanı, oylarıyla seçildiği gece konduluların doğasına zincir vuruyor. Çünkü, o gece kondulu, köyünde çimlerin üzerinde büyümüştü. O, çimlere basmadan yaşayamazdı. Çimlerin üzerinde debelenmek onun özgürlüğüydü. Sonuçta, insanın doğasını bozacak yasaklar kelepçeden başka ne olabilirdi ki?

buradan alıntı

"Kürt Açılımı"

darısı "pireli türk köylerinin açılımına" geniş konu, ayrıca ben de açmayı düşünüyorum bu açılımı.

Eleştirel Günlük said...

Oyle degil mi ama Zihni hocam insan icin olmayan cimi ben neyleyim...

Pireli turk koylerinin acilimi cok yerinde bir sorun aslinda. Sorun Turklerin Kurtleri sorun olarak gormelerinde ya da pireli koylerinde... Merakla bekliyorum yazacaklarinizi...

aysegul said...

Üfff ne zor konular eleştirel abi.

Offf yaa hepiniz çok şekersiniz:))

Sevgilerrr

Eleştirel Günlük said...

Merhaba Aysegul ve hosgeldin. Ayrica sevimli iltifatin icin de tesekurler. Yine bekleriz...

metin said...

Eleştirel Kardeş,

Hafif Abiniz kıymetli zatınıza mahsum selam eyler, Toronto'larda morontolarda gezmelerinizi kıskandığını da belirtmeden geçmez.

hafifabim.wordpress.com

Eleştirel Günlük said...

Metin mi diyelim yoksa haif abi mi? Hosgeldin. Bloglisteme eklendiniz efendim... Bundan boyle takiptesiniz...